BAMBAŞKA BİR YER | LONDRA


Hepimizin bildiği üzere Birleşik Krallık’ın başkenti Londra Avrupa’nın en çok göç alan şehri ve kozmopolit yapısıyla ön plana çıkıyor. Ancak bu kozmopolit yapı şehri kaotikleştirmemiş, aksine güzelleştirmiş. Çünkü her şey çok sakin ve düzenli ilerliyor.

Hava genel olarak sıcak değil, ben Ağustos ayında seyahat etmiştim ve hava 15-20 derece arasındaydı. Tüm seyahatimi ince bir kot mont ile geçirdim, ancak bazen hafif yağmurlar yağdı hatta zaman zaman bu yağmurlar kısa aralıklarla şiddetlendi. Değişken ve yağmurlu havaya hazırlıklı olmanızda fayda var.

Londra’da 5 tane havaalanı olmasına rağmen, İstanbul’dan 3 havaalanına direkt uçuş var. Bunlar Gatwick, Heatrow ve Stansted. Tüm havaalanlarından şehir merkezine ulaşım çok kolay. Eğer uçağınız Heatrow’a inmeyecekse otobüs veya treni tercih edebilirsiniz. Heatrow’a inecekse metro ile Piccadilly Line üzerinden merkeze maksimum yarım saatte kolaylıkla ulaşabilirsiniz, zamanınız sıkışıksa daha hızlı ve daha pahalı alternatif Heatrow Express’i tercih edebilirsiniz.

LONDRA’DA ULAŞIM

Londra içi ulaşım aslında karmaşık görünse de çok kolay. Metro hatları haritasını ilk gördüğünüzde korkuyorsunuz ancak gideceğiniz yere hangi durak yakın, bu durak için nerede aktarma yapmanız gerekiyor bildikten sonra ulaşım çok kolaylaşıyor. Yine de telefonunuza uygulama indirerek metro hatlarını ve duraklarını rahatça takip edebilirsiniz.

Metroyla ilgili bilinmesi gereken en önemli şey iki tane ulaşım kartı seçeneğinizin olduğu. Bunlardan birisi İstanbulkart gibi içerisine para yükledikçe kullanabildiğiniz OysterCard ile bir diğeri günlük, haftalık, aylık, yıllık gibi seçenekleri olan TravelCard. Güncel fiyatlarını buradan inceleyebilirsiniz. Ben OysterCard kullandım. Metro istasyonlarının girişlerinde, havaalanlarında otomatları var. Kolaylıkla alabilirsiniz. Metroya bindiğinizde ve indiğinizde ayrı ayrı 2 defa kartınızı okutmanız gerektiğini unutmayın.

Londra’da “Zone” yani bölge sistemi var. Şehri halkalar halinde bölgelere ayırmışlar. En içteki halka Zone1 oluyor. Eğer seyahatinizin amacı turistik ise Zone1 ve Zone2 bölgelerinden öteye gitmezsiniz. Zone1’deki durakların hepsi birbirine çok yakın.

LONDRA’DA YEME İÇME 

Londra’daki kültür çeşitliliği mutfağına da yansımış. Burada salt bir “İngiliz Mutfağı”ndan bahsetmek mümkün değil. Tüm ülkelerin mutfaklarının güzel örneklerini bulabilirsiniz.

Sosyal medyada oldukça ünlü olan Burger&Lobster sadece burger ve buharda pişirilmiş ya da ızgara edilmiş ıstakoz servis eden aslında New York kökenli başarılı bir yer. Konu burger olunca bir diğer favori ise Byron Burger. Etinin kalitesi konusunda iddialı.

Londra’ya gitmişken sıcacık çikolatalı kurabiyeleri ile ünlü Ben’s Cookies’i de denemelisiniz. 

Eğer Türk mutfağından vazgeçmem diyorsanız Londra’nın en ünlü ve en başarılı Türk restoranı Rüya. Bir diğeri de Yosma, özellikle kahvaltısı başarılı.

Londra demişken 5 çayı keyfi yapmadan olmaz. Caffe Concert London’ın şık atmosferinde vişneli frangipane eşliğinde 5 çayı keyfi yapabilirsiniz.

LONDRA’DA KONAKLAMA

Londra’da konaklama fiyatları gerçekten çok yüksek. Ben Kensington’daki Phoenix Hotel’i tercih etmiştim, konumu ve temizliği harikaydı. Bayswater ve Queensway duraklarına 5 dakikaydı, merkeze ulaşmam 15 dakika sürüyordu. 

LONDRA’DA ALIŞVERİŞ 

Londra’da alışveriş denince akla gelen iki nokta en ünlü ve en kalabalık alışveriş caddesi olan Oxford Street ile hemen yakınındaki Regent Street. Oxford Street’te Zara, Primark, Topshop, Urban Outfitters, Forever 21 gibi nispeten daha uygun fiyatlı mağazalar var. Regent Street’te ise Burberry, Anthropologie, Stuart Weitzman, Mulberry gibi yüksek fiyatlı mağazalar var. Tabi Londra’da alışveriş denince en uğrak diğer iki nokta Oxford Street’te sarı renkli paketleri takip ederek kolayca ulaşabileceğiniz Selfridges ve Knightsbridge’teki Harrods. 


LONDRA’DA NERELER GEZİLMELİ?

Londra hakkında araştırmalara başladığınızda karşınıza çıkacak birçok müze, park ve meydan var. Bunları özetlemek gerekirse:

§  Natural History Museum
§  Victoria and Albert Museum
§  British Museum
§  National Gallery
§  Hyde Park
§  St Jame’s Park
§  Trafalgar Square
§  Piccadilly Circus
§  Leicester Square
§  Covent Garden
§  Big Ben
§  Westminster Abbey
§  London Eye
§  Tower of London
§  Tower Bridge


Benim favorim ise Trafalgar Square. Özellikle yaz ayında gidiyorsanız ve hava açıksa, güneşin batışına yakın Trafalgar’a gittiğinizde Big Ben’i uzaktan pembe gökyüzünün altında izlemek çok keyifli oluyor. 

Bir diğer uğrak nokta ise Notting Hill. Renkli evleriyle, aynı adlı filmiyle birçok turistin uğrak noktası. Haftasonu kurulan pazarında oldukça ilginç ve güzel parçalar bulabilirsiniz. Buraya kadar gelmişken Hummingbird Bakery’de kendinizi ödüllendirmeyi unutmayın.

Londra’ya turistik amaçla gezi yapıyorsanız 5 gün yeterli olur; ancak keyfini çıkarmak, sokaklarında kaybolmak, daha rahat vakit geçirmek isterseniz bir hafta daha iyi olabilir.

Londra benim kalbimde bambaşka bir yerde kaldı, size de şimdiden iyi gezmeler!

Londra'dan kısa bir video:


Yorumlar